İlamlı icra takibi, Türk icra hukukunda alacaklının mahkeme kararı gibi bir ilam veya ilam niteliğinde bir belgeye dayanarak başlattığı bir icra türüdür. İlamlı icra, bir mahkeme hükmünün veya bir mahkemece onaylanmış belgenin icra dairesi tarafından zorla yerine getirilmesi anlamına gelir. Bu tür takipte, alacaklının elinde bir ilam veya ilam niteliğinde belge bulunması gerekmektedir. Bu makalede, ilamlı icra takibinin ne olduğu, nasıl başlatıldığı, tarafların hak ve yükümlülükleri ve bu sürecin hukuki altyapısını ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.
İçindekiler
Toggle
İlamsız İcra Takibi makalemizi bu linkten okuyabilirsiniz: İlamsız İcra Takibi Nedir?
İlamlı ve İlamsız İcra Takipleri arasındaki farklar için şu makalemize erişebilirsiniz: İlamlı ve İlamsız İcra Takibi Farkları
İlamlı İcra Takibinin Tanımı
İlamlı icra takibi, alacaklının mahkeme tarafından verilmiş bir karar (ilam) veya ilam niteliğinde bir belgeye dayanarak borçludan alacağını tahsil edebilmesi için İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 38. maddesi ve devamı hükümleri uyarınca başlattığı bir takip türüdür. İlamlı icra takibi, alacaklının elinde geçerli bir yargı kararı olduğunda başlatılabilir. Bu tür bir takipte borçlunun borcunu ödememesi durumunda alacaklı, doğrudan icra müdürlüğüne başvurarak borcun zorla tahsil edilmesini talep edebilir.
İlamlı icra takibi, mahkeme tarafından verilmiş kararların ve diğer ilam niteliğindeki belgelerin (örneğin noter senetleri, hakem kararları gibi) hızlı bir şekilde yerine getirilmesi için oluşturulmuş bir mekanizmadır. Borçluya bir icra emri tebliğ edilmesiyle başlar ve borçlunun bu emri yerine getirmemesi durumunda alacaklı, borçlunun mal varlıklarına el koyma ve satış işlemlerine başvurabilir. Borçlunun, ilamlı icra takibinde sınırlı bir itiraz hakkı bulunmaktadır ve bu hak, yalnızca ilamın şekilsel veya usuli geçerliliğine ilişkindir.
İlamlı İcra Takibi Nasıl Başlatılır?
İlamlı icra takibi, alacaklının icra dairesine başvurması ve ilamın icraya konulması talebiyle başlatılır. Alacaklının elinde mahkemece verilmiş ve kesinleşmiş bir karar veya ilam niteliğinde bir belge bulunmalıdır. Bu takip türünün başlatılabilmesi için izlenmesi gereken adımlar şu şekildedir:
- Takip Talebi: Alacaklı, ilamın veya ilam niteliğindeki belgenin bir örneği ile birlikte borçlunun ikametgahında veya borcun doğduğu yerde bulunan icra dairesine başvurarak takip talebinde bulunur. Takip talebinde alacaklının talep ettiği alacağın türü ve miktarı açıkça belirtilmelidir.
- İcra Emrinin Tebliği: İcra müdürü, takip talebini uygun bulduğu takdirde borçluya bir icra emri gönderir. İcra emri, borçlunun belirtilen süre içinde borcunu ödemesini veya mahkeme kararına uygun davranmasını emreder.
- Borçlunun Durumu: Borçlu, kendisine tebliğ edilen icra emrine uygun olarak borcunu ödemek zorundadır. Aksi takdirde, alacaklı, borçlunun mal varlıklarına el koyarak haciz yoluna başvurabilir.
İcra emrinin tebliğ edilmesiyle birlikte borçlunun yasal olarak belirlenmiş süresi içinde borcunu ödemesi beklenir. Bu süre içinde borç ödenmediği takdirde, alacaklı icra dairesine haciz talebinde bulunabilir. Alacaklı tarafından yapılan bu başvurunun İcra ve İflas Kanunu’nun ilgili maddelerine uygun olması gerekir.

İlamlı İcra Takibinde Borçlunun Hakları
İlamlı icra takibinde borçlunun belirli sınırlı hakları bulunmaktadır. Bu hakların amacı, borçlunun mahkeme kararının uygulanmasında usuli hatalar yapılıp yapılmadığını kontrol edebilmesini sağlamaktır. Borçluya tebliğ edilen icra emrine karşı İcra ve İflas Kanunu’nun 33. maddesi kapsamında itirazda bulunulabilir. Ancak bu itiraz, borcun esasıyla ilgili olmayıp yalnızca ilamın hukuka uygunluğu ve yerine getirilmesiyle ilgili şekilsel noktalara dayanabilir.
- İcranın Geri Bırakılması: Borçlu, borcun ödenmesini geciktirmek amacıyla icranın geri bırakılması talebinde bulunabilir. Bu talep, borcun tamamen veya kısmen ödendiği, takas edildiği veya ilamın icrasının ertelenmesini gerektiren başka bir durumun bulunduğu gerekçesiyle yapılabilir.
- Menfi Tespit Davası Açma Hakkı: Borçlu, borcun mevcut olmadığını iddia ederek menfi tespit davası açabilir. Ancak bu dava sürecinde, borçlu tarafından teminat gösterilmesi gerekmektedir. Bu, ilamlı icra takibinin durdurulması için borçlunun mahkemeye başvurabileceği bir yöntemdir.
İlamlı icra takibinde borçlunun hakları sınırlı olduğundan, borçluya tanınan bu hakların kullanımı büyük bir önem arz eder. Mahkeme kararı veya ilam niteliğinde bir belgeye dayanılarak yapılan bu takipte borçlunun itirazı, ancak usule veya şekil şartlarına dayanıyorsa geçerli olabilir. Bu durumda, borçluya tanınan bu hakların amacı, icra sürecinin hukuki kurallara uygun olarak yürütülmesini sağlamak ve borçlunun hukuki menfaatlerini korumaktır.
İlamlı İcra Takibinde Haciz ve Diğer Hukuki Yollar
İlamlı icra takibinde borçlu, kendisine tebliğ edilen icra emrine uygun olarak borcunu ödemezse, alacaklı haciz talebinde bulunabilir. Haciz, İcra ve İflas Kanunu’nun 78. ve devamı maddelerine göre borçlunun mal varlıklarına el konularak bu malların satılması ve alacağın bu yolla tahsil edilmesi işlemidir. İlamlı icra takibinde haciz süreci şu adımlardan oluşur:
- Haciz Talebi: Alacaklı, borçlunun mal varlıklarına el konulmasını talep eder. Bu talep icra dairesine yapılır ve icra müdürü tarafından yerine getirilir. Borçlunun mal varlıklarının haczedilebilmesi için alacaklının bu talebi, İcra ve İflas Kanunu’nun 78. maddesine uygun olarak yapılmalıdır.
- Haczedilebilecek Mallar: Borçlunun taşınmazları, maaşı, banka hesapları gibi çeşitli mal varlıkları haczedilebilir. Ancak, İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesi uyarınca borçlunun geçimini sağlayacak temel ihtiyaçları karşılayan mallar haczedilemez.
- Satış ve Tahsilat: Haciz edilen mallar icra dairesi tarafından satılarak elde edilen gelir alacaklının alacağını karşılamak amacıyla kullanılır. Bu süreç, İcra ve İflas Kanunu’nun 121. maddesi uyarınca icra müdürlüğü tarafından yürütülür ve satıştan elde edilen gelir, alacaklıya ödenir.
Borçlunun borcunu ödememesi durumunda, alacaklı haciz yoluna başvurarak borçlunun mal varlıklarına el koyabilir ve bu malların satışından elde edilen gelirle borcunu tahsil edebilir. Bu süreçte icra dairesi, haczedilen malların satışını gerçekleştirir ve alacaklının talebini karşılamak için gerekli olan miktarı alacaklıya öder. Haciz işlemleri sırasında hukuki kurallara uygun hareket edilmesi ve borçlunun temel yaşam ihtiyaçlarının korunması büyük önem taşımaktadır.

İlamlı İcra Takibinin Avantajları ve Dezavantajları
İlamlı icra takibinin birçok avantajı bulunmaktadır. Bu avantajların başında, alacaklının mahkeme kararı gibi güçlü bir belgeye dayanarak borcunu tahsil edebilmesi gelir. Bu tür bir takip, mahkeme kararlarının hızlı ve etkin bir şekilde uygulanmasını sağlar ve alacaklıya, borcunu zorla tahsil etme olanağı tanır. Ayrıca, ilamlı icra takibi, borçlunun borcunu yerine getirmemesi durumunda doğrudan icra müdürlüğüne başvurulmasına olanak tanır ve bu da süreci hızlandırır.
Ancak, ilamlı icra takibinin dezavantajları da vardır. Örneğin, borçlu, icra emrine karşı sınırlı itiraz haklarına sahiptir ve bu itirazlar yalnızca ilamın şekilsel geçerliliği ile sınırlıdır. Ayrıca, ilamlı icra takibi, alacaklı için hızlı bir çözüm sunarken, borçlu açısından zorlayıcı olabilir. Borçlunun mal varlıklarına el konulması ve bu varlıkların satılması gibi işlemler, borçlu açısından ciddi ekonomik sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, bu süreçte tarafların hukuki güvencelerinin korunması ve adil bir denge sağlanması büyük önem taşır.
Sonuç
İlamlı icra takibi, alacaklının mahkeme kararı veya ilam niteliğinde bir belgeye dayanarak borcunu tahsil edebilmesi için kullanabileceği etkili ve hızlı bir yoldur. Alacaklı, bu yöntemle borcunu zorla tahsil edebilirken, borçlu da kendisine tanınan sınırlı haklar çerçevesinde kendisini savunma imkânına sahiptir. Bu takip yöntemi, mahkeme kararlarının hızlı bir şekilde uygulanmasını sağlayarak alacaklının hakkını elde etmesine yardımcı olur.
Ancak, ilamlı icra takibi sürecinde borçlunun haklarının korunması ve sürecin hukuka uygun olarak yürütülmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, tarafların hukuki danışmanlık alarak hareket etmeleri, olası uyuşmazlıkların önlenmesine ve tarafların haklarının korunmasına katkıda bulunur. İlamlı icra takibi konusunda detaylı bilgi almak ve hukuki süreçleri doğru şekilde yönetmek için bir avukata başvurmanızda fayda vardır.